Duyu Bütünleme becerisi, duyuların algılanması, beyin tarafından organizasyonu ve uygun adaptif cevap (hareket cevabı, duygusal cevap, iletişim cevabı, davranış cevabı) açığa çıkarma becerisi olarak tanımlanmaktadır. Her bebek duyu bütünleme becerisi ile doğar ancak bunu yapabilmesi için duyuları mutlaka deneyimlemelidir.

Duyusal sistemlerden gelen duyuların beyinde işlemlenebilmesi için belli bir eşik değerin üzerinde iletilmesi gerekmektedir. Her bireyin her bir duyusal sistem (görme, işitme, dokunma, tat, koku, vestibüler, propriyoseptif) için eşik değeri farklıdır. Eşik değeri daha düşük olan çocuklar duyusal uyaranları olduğundan daha fazla algılayarak duyusal uyaranlara karşı kaçınma ve hassasiyet cevabı çıkarırlar. Duyusal eşik değeri yüksek olan çocuklar ise ya duyusal uyaranları kaçırırlar yada duyusal uyaranları arama eğiliminde olurlar.

İyi bir duyusal gelişim, iyi motor hareketler ve iyi kognitif beceriler için temel oluşturmaktadır ve bebeğin/çocuğun günlük yaşam aktivitelerine katılımını etkilemektedir. Duyusal sistemleri olgunlaşmadan doğmuş prematüre bebekler, yoğun bakım ünitesinde kalmış ve duyusal deneyimi kısıtlanmış bebekler, nörolojik etkilenimi olan bebekler duyu bütünleme becerisi açısından ‘riskli bebekler’dir ve duyusal işlemleme becerileri açısından mutlaka ayrıntılı değerlendirmeye alınmalıdır.